TKP-1920’nin 1 Mayıs 2015 Mitinglerine ve 7 Haziran Seçimlerine Çağrısı
İş ve aş için,
Demokrasi ve özgürlük için, barış sürecinin ilerlemesi için,
7 Haziran seçimlerinde HDP’yi desteklemek için,
Haydin 1 Mayıs yürüyüş ve mitinglerine!
Türkiye işçi ve emekçileri, dünya işçi ve emekçilerinin birlik, dayanışma ve mücadele günü olan 1 Mayısı bu yıl, ülkemizin demokrasi ve özgürlük mücadelesinde, barış sürecinin ilerletilmesinde, işçi haklarının kazanılmasında, devrimci sürecin yükseltilmesinde çok önemli bir aşama olabilecek olan 7 Haziran seçimlerinin arifesinde kutlamaktadır. Bu 1 Mayısda iş ve aş mücadelesiyle demokrasi, özgürlük ve barış mücadelesi böylesine içiçe girmiş bulunmaktadır. 7 Haziran seçimlerinde işçi ve emekçilerin sürekli hakkını budayan, taşeronlaşmayı körükleyen, ülkeyi soyan, halkı yoksullaştıran, demokrasiyi, insan haklarını, hukuku, laikliği ayaklar altına alan, halklara karşı hala inkar ve imha politikası uygulayan, ülkeyi dünyada yalnızlaştıran, Orta Doğu’da serüvenlere sürükleyen, her gün daha çok otoriterleşen ve faşistleşen Erdoğan’ı ve AKP iktidarını geriletme ve giderek iktidardan uzaklaştırma olanağı ve umudu doğmaktadır. Bu umut ve olanağın adı HDP’dir. 7 Haziran seçimlerinde % 10 barajını aşan bir HDP, Erdoğan ve AKP’nin başkanlık sistemi dahil tüm planlarını suya düşürecek ve alt-üst edecek olan güçtür. 7 Haziranda yapılacak seçimler yıllardan sonra yeniden ülkenin kaderini, geleceğini belirleyecek bir nitelik almıştır, ülkenin demokratikleşmesi, halkların özgürleşmesi, barışın yakalanması, işçi ve emekçi haklarının, devrimci sürecin yükseltilmesi için 7 Haziranda HDP’nin desteklenmesi gerekmektedir. Bu Bir Mayıs mitinglerinde işçi ve emekçilerin seçimlerde HDP’yi destekleyeceklerini ilan etmeleri önlerinde tarihsel bir görev olarak durmaktadır.
Bu seçimlere 31 parti katılmaktadır, ama özünde iki parti, iki politika, iki görüş, iki blok mücadele etmektedir: Bir yanda demokratik değişimi isteyen HDP, diğer yanda, adı ne olursa olsun hiç fark etmez, bugünkü statükonun devamını savunan AKP’sinden, CHP ve MHP’sinden sözde Komünist Partisine kadar 30 Parti. Birinci blokda HDP demokrasiyi, özgürlükleri, barışı ve halkların eşit birlikte ortak yaşamını savunuyor, Kürt Özgürlük Hareketiyle barış ve çözüm sürecinin ilerletilmesini istiyor, işçi haklarını savunuyor; ikinci bloktaki diğer partiler ise demokrasiye, özgürlüklere, barışa, halkların eşitliğine ve işçi sınıfına karşı duruyor. 100 yılı aşkın süredir Türk burjuvazisi bu ve benzeri partilere dayanarak yalan ve dolanla egemenliğini sürdürüyor, halklara ve emekçilere kan kusturuyor. 7 Haziranda burjuvazinin bu oyununu bozmak mümkündür. Bunun için bu seçimlerde ve bu 1 Mayısta sınıf savaşı, demokrasi savaşı böylesine yepyeni bir boyut kazanmış olmaktadır. Kim-kimi savaşı yeni bir aşamaya girmektedir.
Bugün ülkenin temel sorunu Kürt sorununun çözülmesi, Türkiye’deki halkların eşitliği, tarihte Ermeni, Süryani, Rum, Ezidi halklarına ve diğer azınlıklara karşı işlenen soykırım ve cinayetlerle yüzleşmesidir, Türkiye’nin demokratikleşmesidir. HDP ile işçi ve emekçiler, gençler ve kadınlar, aydınlar, köylüler, tüm Türkiye halkları ve farklı inanç grupları, tüm ezilenler ve sömürülenler demokrasi mücadelesinde ortak yeni bir partiye kavuşmuştur. Bu parti 30 yıldır süren Kürt Özgürlük Hareketi içinde doğmuş ve gelişmiş, özellikle son 5 yılda Türk, Laz. Çerkez, Rum, Ermeni, Süryani, Arap, Roman, Boşnak, Arnavut ve diğer Balkan ve Kafkas halklarıyla, işçi ve emekçilerle, ezilenlerle buluşarak tüm Türkiye’nin devrimci partisi olmuştur. HDP, Tükiye’nin demokratikleşmesi ve özgürleşmesi, tüm Türkiye halklarının demokratik bir Türkiye’de eşit, özgürce, kardeşce, barış içinde bir arada yaşayabileceğinin projesidir. Bundan dolayı tüm egemen güçler ve gericiler HDP’ye saldırmakta, onun barajı aşmasını engellemeye çalışmaktadır. Bunun için onlar her türlü baskıyı, sahtekarlığı denemektedirler.
HDP ile, AKP’sinden CHP’sine, MHP’sine, ordusundan Atatürkcü aydınına kadar egemen güçlerin halka yutturmaya çalıştıkları gibi Kürt sorunun bir terör sorunu değil, ülkenin demokratikleşme, özgürleşme sorunu olduğu gerçeği tüm Türkiye halkları, işçi ve emekçileri tarafından görülmeye ve anlaşılmaya başlamıştır. Bu Kürt Özgürlük Hareketinin ve onun lideri Öcalan’ın ardıcıl barış ve demokratikleşme mücadelesinin bir sonucudur.
HDP ile halklar kendi geleceğımizi kendimiz kuracağız, demokrasiyi, özgürlüğü, barışı kendimiz yaratacağız diyor. Ne AKP, ne de CHP ve MHP yeni bir Türkiye yaratabilirler. Onların yaratmak istedikleri Türkiye eski Türkiye’den farklı bir Türkiye değildir, otoriterdir, baskıcıdır, antidemokratiktir, halklar için inkar, imha ve zindandır, işçi ve emekçiler için işsizlik ve yoksulluk, sefalettir. Bu partiler için Yeni Türkiye kendi ve kendi yakınları için, patronlar ve zenginler için ülkenin yağma ve talandır, halkın sömürülmesidir, işyerlerinin özelleştirilmesi ve taşeronlaştırılmasıdır. HDP ile birlikte yaratılacak Yeni Türkiye ise demokratiktir, barışcıldır, tüm halklar için özgürlüktür, eşit haklı birlikte ortak yaşamdır, ekonomik kalkınmadır, yeni iş yerlerinin yaratılmasıdır, ülkenin dar imkanlarının teknolojik yatırımlara sefkedilmesidir, işçilerin ve emekçi halkın refahının yükseltilmesidir. HDP’nin istediği Türkiye tüm kamşularıyla barış içinde yaşayan Türkiye’dir. Kürt sorununu, Ermeni sorununu çözmüş, ülkedeki tüm halkların eşit olarak barış içinde yaşadığı demokratik bir Türkiye’dir. Ancak demokratik bir Türkiye tüm Orta Doğu’ya örnek bir Türkiye olabilir. HDP ile birlikte bu gerçeği Türk ve diğer halkar, işçi sınıfı ve emekçiler daha çok görmeye ve anlamaya başlamıştır.
Türkiye işçi sınıfının ve emekçi halkının partisi TKP, Türkiye Komünist Partisi’dir. Mustafa Suphilerin kurduğu, Bilen’in ayağa kaldırdığı partidir. Bu parti her şeye rağmen sürekliliğini korumuştur, likidasyonun her çeşidine karşı savaşmıştır ve savaşıyor.
Partimiz TKP’nin hedefi sosyalizm ve komünizmdir. Ama sosyalizme, komünizme varabilmek için önce Türkiye’nin demokratikleşmesi, ulusal sorunun çözülmesi, halkların özgürleşmesi gerekmektedir. Bu ise bugün ancak AKP’sinden MHP’sine, CHP’sine kadar gerici ve egemen güçlere karşı işçi ve emekçilerin, Türkiye’deki tüm halkların, inanç gruplarının, gençlerin ve kadınların, aydınların devrimci birliğini, ortak hareket ve mücadelesini gerektirmektedir. Bugün bu ortak mücadelenin adresi HDP’dir. Bunun için TKP bu seçimlerde HDP’yi desteklemektedir. Bu 1 Mayıs Türkiye’nin demokratikleşme mücadeleninde bir kilometre taşı olmalıdır. Onun için bu 1 Mayısı demokratik seçim mitinglerine dönüştürmeliyiz ve hep birden haykırmalıız:
7 Haziranda AKP’ye, CHP’ye, MHP’ye, gerici partilere ve kendisine sözde sol, komünist diyen partilere oy yok!
7 Haziranda işçi ve emekçilerin oyu HDP’ye!
Yeni Türkiye işçi ve emekçilerin, Türkiye halklarının, sünni, alevi, ezidi, hristiyan ve diğer inanç gruplarının, gençlerin, kadınların ortak eseri olacaktır!
Barış sürecini halklar yaşatacak ve barışı halklar inşa edecektir.
Kürt Özgürlük Hareketi barış, demokrasi ve özgürlük mücadelesinin en güçlü dayanağıdır!
Öcalan’a ve tüm politik tutuklulara, hasta tutuklulara acilen özgürlük!
İş, aş, demokrasi ve özgürlük mücadelesi bir bütündür,
Taşeronlaşmaya, işyeri imhasına son, işyeri sağlayan yüksek teknolojik yatırım!
Iş güvencesi sağlanmalıdır; madende, inşaatta ve fabrikalarda iş cinayetlerine son!
Haydin 1 Mayıs alanlarına!
28.04.2015
TKP-1920 www.tkp-online.com
Kalpazanlara dikkat!
Piyasayı boş bulan kimileri partimizin adını kullanıyor, hatta bunlardan bazıları Merkez Organı Atılım’ı kendilerine kalkan ederek Bilen’in arkadaşları olan eski PB üyelerinin de kedilerini dastekleği yalanını yayıyor. Bu cüreti gösterenlerin komünistlikle bir ilgisi olamaz.