Yaşasın dünya işçi ve emekçilerinin uluslararası dayanışma, birlik ve mücadele günü!
YAŞASIN 1 MAYIS !
Kapitalizmin krizi sürmektedir. Kapitalist ve emperyalist sistem krizden kurtulamaz. Kriz onun doğasında vardır. Finans oligarşi ve onların elinde kukla haline gelen hükümetler krizin yükünü işçi ve emekçilerin sırtına yüklemektedirler. Emperyalizmin finans sistemlerine bağımlı, NATO’nun antikomünist ve saldırgan emellerine hizmet eden Erdoğan Hükümeti de krizin yükünü işçi ve emekçilere ödettirmektedir. O, halktan topladığı vergileri hem tekelleri kurtarmak için harcıyor, hem de NATO’nun vurucu timi haline gelen Türk Ordusuna veriyor ve bu paraların miktarını da halktan saklıyor. 30 yıldan beri Kürtlere karşı sürdürülen kırım için her yıl milyarlarca dolar harcanıyor. Erdoğan Hükümeti hem Kürt halkına, hem de Türkiye işçi ve emekçilerine saldırmaktadır. Son TEKEL işçilerine saldırı O’nun işçi düşmanı maskesini bir kez daha ortaya koymuştur. Erdoğan Hükümeti NATO’lardan, ABD ve AB emperyalistlerinden aldığı paraları bu savaşlarda kullanıyor, tekellere aktarıyor. Borç aldığı bu paraları halka ödettirmeye kalkıyor. Türkiye halkları Erdoğan hükümeti sayesinde tarihinde görülmemiş borç altına sokulmuştur. O halkın işsizliğe, yokluğa ve sefalete karşı tepkisini sözde yeni anayasa değişiklikleri, demokrasi oyunlarıyla geçiştirmeye çalışıyor.
Erdoğan Hükümeti, halkın başlıbaşına yeni, demokratik bir anayasa talebi yerine, gerici, amerikancı faşistlerin çıkardığı 12 Eylül Anayasasına yama yapmaya çalışmaktadır. Parlamento içinde bu Anayasaya tepki gösteren Kürt halkının siyasi iradesini yansıtan parlamento içi muhalefetin üstüne CHP ve MHP gibi Ergenekoncularla birlikte saldırmaktadır. Parlamento dışında da yeni bir demokratik Anayasa için direnenlerin üstüne yürümektedir. Bu Türk burjuvazisinin de cibilliyetsizliğini, tutarsızlığını göstermektedir.
Ülkenin bu koşullarına seyirci kalınamaz. Krizlere, savaşlara, yoksulluğa, işsizliğe karşı savaş, herşeyden evvel, başta işçi sınıfının ve devrimci ilerici güçlerin birliğini zorunlu kılmaktadır. İşçi sınıfının avangart kolu partimiz TKP’mizin kurulduğu 1920 yılından beri verdiği ideolojik ve politik savaşlar burjuvazinin her zaman korkulu rüyası olmuştur. O, partimizi yasaklatmış, onu işçi sınıfından ve yığınlardan koparmak için her türlü yönteme başvurmuş, gerçeklerin ortaya çıkmasını engellemeye yeltenmiş, doğruları “SİP-TKP” gibi sahte partilerle çarpıtmaya kalkışmıştır.
Bugün, Uluslararası Komünist ve İşçi Partileri gibi Partimiz de, Kruşçov revizyonizmiyle başlayan ve Gorbaçov hareketiyle sonuçlanan emperyalist karşı devrimin ağır bedelini ödemektedir. Bu durumda işçi ve sendikal hareket içindeki tüm sağ ve sol oportünistler, yeni tip sendika bürokratları, işçi aristokratları, işçi hareketini çarpıtmaktan başka görevi olmayan bilirkişi geçinen aydınlar, işçi sınıfını burjuvazinin kuyruğuna takmak için cirit atmaktadırlar. Bu akım ve kişilerden İşçi ve Komünist Hareketinin arınması zorunluktur. Komünist Partiler ve İşçi Hareketi bunlardan arındıkça hem kendi birliği güçlenecek, hem de burjuvaziye karşı devrim hareketi yol alacaktır.
Bu yıl 1 Mayıs’ta dünya işçi ve emekçileri “krizin yükünü biz ödemiyecegiz” diye alanlara çıkacaklardır. İstanbul’da işçi ve emekçiler Taksim’de buluşacaklar, devrimci geleneklerini sürdüreceklerdir. Tüm Türkiye’de işçi ve emekçiler bağlı oldukları sendikaların saflarında yürüyeceklerdir. Partimizin üyeleri her zaman olduğu gibi bu yıl da işçi sınıfının birlik ve dayanışma gününü bulundukları her şehirde güçlendirmeye çalışacaklardır, üyesi oldukları sendikaların, demokratik örgütlerin saflarında olacaklardır. Yurtdışındaki, özellikle Federal Almanya’daki göçmen işçilerimiz, gençlerimiz, kadınlarımız da oturdukları, çalıştıkları yerlerde geçmişte olduğu gibi sendikalarında Alman ve diğer ulustan işçilerle birlikte yürüyüş ve mitinglere katılacaklardır.
Taleplerimizi 1 Mayıs kutlamalarında haykıralım, mücadelemizi yükseltelim.
Krizin yükünü işçi ve emekçiler değil, tekelller ödesin!
Talana, vurguna, yokluğa, savaşlara son! Herkese iş! NATO’ya, ABD ve AB emperyalistlerine karşı savaşa devam!
Türk ordusu Irak’tan, Kürdistan’dan, Afganistan’dan, Kosova’dan, Afrika’dan tamamen geri çekilmeli! Emperyalistlerin aleti olmamalı! Ordu Türkiye halklarının hizmetine girmelidir!
Kürt halkına karşı sürdürülen savaşa son! Hemen genel af çıkarılmalı, PKK ile görüşmelere başlanmalı!
Ermeni kırımı kabul edilmeli!!
Ermenilerden, Kürtlerden, Rumlardan, Süryanilerden özür dilenmeli!
12 Eylül Anayasası kaldırılmalı, demokratik, ulusal ve özerklik temelinde yeni bir anayasa yapılmalı!
1977 Bir Mayıs katillerinden hesap sorulmalı!
TKP’ye konan yasak kaldırılmalı!
İşçi sınıfının ve emekçilerin örgütlenme ve mücadelesine getirilen kısıtlamalara son!
TEKEL işçileriyle dayanışmaya devam!
Gençliğin yolu işçi sınıfının yoludur!
Her alanda kadın erkek eşitliği!
İşçiler, emekçiler, gençler, kadınlar! İşçi sınıfının, sizlerin öz örgütü olan TKP’yi savun!
Yaşasın Bir Mayıs! Yaşasın Proleterya Enternasyonalizmi!
Yaşasın Türkiye İşçi Sınıfı!
Yaşasın TKP!
Yaşasın Uluslararası Komünist Hareketin
Marksçı-Leninci birliği!
Nisan 2010