ERDOĞAN’ın İçişleri Bakanı Yerlikaya bundan 10 yıl önce bir Fetö-Savcısının açtığı ve hâlâ sonuçlanmamış bir davayı ve soruşturmayı bahane ederek 3 Haziran 2024’te sabaha karşı yaptığı bir operasyonla iki ay önce halkın oylarıyla seçilmiş Hakkari’nin DEM-Partili Belediye Başkanı Mehmet Sıddık Akış’ı tutuklatıp, görevden alıp, yerine eski kayyımken Belediyeyi 348 milyon lira borca sokan Hakkâri Valisi Ali Çelik’i kayyım atamıştır. Bu halkın iradesinin gaspıdır.
Yeni kayyım Vali hemen Hakkari’de bir nevi sıkıyönetim ilan etti; gösteri, toplantı, yürüyüş ve mitingleri 10 gün boyunca yasakladı, hukuksuz bir şekilde temel hak ve özgürlükleri kısıtlayarak Anayasa suçu işlemiş oldu. Bu yasaklar Hakkâri halkının direncini kıramayacak, iradesine sahip çıkmasını engelleyemeyecektir. Yasaklar Valinin halktan korktuğunun, haksızlığının ispatıdır.
Operasyonun gerekçesi yine aynı: “Terör örgütüne üye olmak ve örgüt propagandası yapmak.” Artık bu gerekçeye de kimse inanmıyor. Madem böyle bir zan vardı, neden adaylığı kabul edildi ve seçime girmesine müsaade edildi? Bu gerçek hem operasyonun, hem kayyım gerekçesinin bir kumpas olduğunun açık göstergesidir.
Bu operasyon seçilmiş bir başkana sivil bir darbedir, bir kez daha Erdoğan’ın halkın iradesini, Anayasayı, demokrasiyi hiçe saydığının ve sayacağının ispatıdır. “Normalleşmeden” ve “yenilikçi, özgürlükçü” bir anayasadan bahseden Erdoğan’ın “normalleşmeden” ve yeni bir anayasadan ne anladığının göstergesidir. O, işçi sınıfına, Kürtlere, ilerici ve demokratik güçlere karşı baskı, zulüm ve saldırmaktan asla vazgeçmeyecek, ama bu güçler de ona gereken cevabı vermekten asla vazgeçmeyeceklerdir.
Erdoğan bu operasyonun, darbenin ilkini hemen seçim sonrası Van’da denemek istedi. Ama Kürtler ve Türkler birlikte ayağa kalkıp protesto edince, darbe girişimi tutmadı, yenildi, kayyım kararı geri alındı. Şimdi de Hakkari’deki bu darbeye karşı tüm Kürt, Türk, Türkiye halkları birlikte yeniden ayağa kalkmalı, Erdoğan bir kez daha geriletilmeli ve yenilmelidir. Seçilmiş Belediye Başkanı Akış görevine geri dönmeli, kayyım atamaları son bulmalıdır.
Aksi durumda Erdoğan başta Kürt illeri olmak üzere halkın özgür iradesini saymayıp kayyım atamalarına devam etme gücünü bulacaktır. Sıra Mardin’e gelecektir. Kürtlere saldırmak, Kürt sorununu çözümsüz bırakmak Erdoğan için iktidarını sürdürme yoludur. Buna müsaade etmemek demokrasi güçlerinin elindedir. Demokrasi birlikte Hakkari’de savunulmalı, Erdoğan’a geçit verilmemelidir.
Partimiz Hakkâri Belediyesine kayyım atanmasını şiddetle protesto eder, Hakkâri halkıyla, Dem-Parti ile dayanışmamızı bildiririz.
Erdoğan halklarımızın iradesini kıramayacak, demokrasi ve özgürlük mücadelesini boğamayacak, belediyelerimize el koyamayacaktır. Yerel seçimde aldığı yenilgi devam edecektir. Onun antidemokratik, otoriter, baskıcı rejimine işçi sınıfımızın ve halklarımızın ortak mücadelesi son verecektir.
03.06.2024
Türkiye Komünist Partisi
TKP – 1920